8 saat önce | Okunma Sayısı : 51
CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, TBMM Genel Kurulu’nda iktidara torba yasa eleştirisinde bulundu. “Birbirinden alakasız ne varsa tek teklife sıkıştırıyorsunuz. Bu, demokratik işleyişi zedeleyen bir huy” diyen Yazgan, “32 maddelik bu teklifin 29’u daha önce KHK ile düzenlenen ancak Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği düzenlemeler. Anayasa Mahkemesi diyor ki ‘Kanunla düzenlenmesi gereken alanlarda KHK çıkaramazsın.’ İlginçtir, Anayasa Mahkemesi’nin 14 üyesinden 4’ü bu karara şerh düşmüş. ‘Hayır’ demişler, ‘Bu yolla da düzenleme yapılabilir.’ Bu isimlerin ikisi, Anayasa Mahkemesi üyelikleri tartışmalı olan İrfan Fidan ve Muhterem İnce. Bu tablo, yargının içindeki durumunun özetidir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘DEMOKRASİ KIRINTILARI DA KALMAYACAK’
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de eleştiren Yazgan, şunları söyledi: “Teşbihte hata olmaz, bir söz vardır; ‘Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder.’ Buraya bir cümle daha eklemek gerekir; yarım başkanlık da demokrasiden eder. Bugün yaşadığımız durum budur. Yarı başkanlık, Türk tipi başkanlık, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye getirdiğiniz bu sistem, her şeyi tek bir kişiye bağladı. Kuvvetler ayrılığı fiiliyatta yok edildi. Her şey, ama her şey önce bir kişiye soruluyor. Böyle devam ederse bu yarım başkanlık bizi kalan demokrasi kırıntılarından da edecek.”
‘KOLTUĞU BIRAKAMAMA SENDROMU’
Türkiye’nin bir süredir iktidarın hırsı yüzünden kaotik bir dönemden geçtiğine işaret eden Yazgan, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrencilere, gazetecilere, siyasilere şiddet, gözaltı, tutuklama, fiziki saldırı; işçilere abluka, müdahale… Bu liste uzar gider. İktidar büyük bir çıkmazda. Bir sendrom yaşıyorsunuz. Bu sendromu ‘koltuğu bırakamama sendromu’ diye adlandırıyorum. Biz, ‘sandığı önümüzde, adayımızı yanımızda görmek istiyoruz’ dedikçe size bir şeyler oluyor. Çok kısa süre içerisinde neler oldu, biraz anımsatayım. Sizi 4 yılda 3 kez sandıkta yenen Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasından korktunuz, gizli tanıklara üflenen duyumlar nedeniyle tutukladınız. Her cümlesine bir dava açtınız. Ahmak davasından yeni nesil Zekeriya Öz olan Akın Gürlek’e kadar her cümlesi davalık oldu. Konuşmasını bitirmeden dosyasını bile hazırladınız. Diplomasını elinden almaya çalışıyorsunuz. Herhalde dünya üzerinde lise ve yüksek lisans diploması olan ama üniversite diploması olmayan ilk kişi Ekrem Başkan’dır. Sayenizde Guiness Rekorlar Kitabı’na yeni bir alan eklenecek herhalde.
Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’i tutuklayarak başladınız. 115 günde ancak iddianame hazırlayabildiniz. Beşiktaş - Rıza Akpolat, Beykoz - Alaattin Köseler, Beylikdüzü - Mehmet Murat Çalık, Şişli - Resul Emrah Şahan başkanlarımızı tutukladınız. Kartal Belediye Başkanımız Gökhan Yüksel hakkında dava açtınız. Yine Kartal, Üsküdar, Ataşehir, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli, Beyoğlu’ndan birçok siyasiyi ve bürokratı tutukladınız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki birçok namuslu bürokratı, sırf size boyun eğmedi diye cezaevine attınız. Yetmedi, farklı cezaevlerine göndererek resmen işkence uyguladınız ve uygulamaya devam ediyorsunuz. Kanal İstanbul güzergahındaki ruhsatsız, usulsüz inşaata karşı çıktı diye İSKİ Genel Müdürü Doçent Doktor Şafak Başa’yı gözaltına aldınız. Şu an ev hapsinde. Genel Başkan yardımcılarımıza, milletvekillerimize soruşturma üzerine soruşturma başlatılıyor. Türkiye, yeni bir “Tahkikat Komisyonu” dönemi yaşıyor.
Bu operasyonlara, iftiralara sessiz kalmayan partimizin Genel Başkanı Özgür Özel, evlat katili biri tarafından fiziki saldırıya uğradı. Genel Başkanımız AKM’deki en yüksek protokol mensubu olmasına rağmen aracı otoparka çektirilmiyor. Bu saldırıyı ya organize ediyorsunuz ya da göz yumup olanak sağlıyorsunuz. Bunlar tesadüf mü?
Bu operasyonları bin bir türlü iftira ile meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz. Baktınız haklı çıkamıyorsunuz, ağzınızdaki baklayı çıkardınız. Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanı; ‘Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesinde daha kaç CHP'li telef olup gidecek.’ Bu cümle bu operasyonların neden yapıldığının itirafıdır. Ama unutmayın ki korkunun ecele faydası yok.”
‘HEPİMİZ İMAMOĞLU’YUZ’
Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabının erişime engellenmesine de değinen Yazgan, “Ekrem Başkan’ın sosyal medya hesabını erişme engellemişsiniz. Bu, halkın sesinden korkanların acizliğidir. Mahkeme kararında deniyor ki, paylaşımları kendisi yapmıyormuş. Siz sosyal medya hesabınızı kendiniz mi kullanıyorsunuz? Kaç tane danışmanınız var bu işleri yapmak için. Her gün yeni bir suç uyduruyorsunuz. Ama unutmayın ki, üstüne basarak söylüyorum, ben İmamoğlu’yum, biz hepimiz İmamoğlu’yuz” ifadelerini kullandı.