21 saat önce | Okunma Sayısı : 203
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Edirne Gazeteciler Derneği (EGD) Yönetim Kurulu adına Genel Sekreter Yeşim Dramalı yaptığı açıklamada, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye’nin 180 ülke içerisinde 158'inci sırada yer aldığı hatırlatılarak, şöyle ifade etti:
‘’Gazetecilerin cezaevinde olmadığı, basın özgürlüğüne sınır getiren yasa ve tasarıların gündeme gelmediği, fikir, yorum ve eleştiri özgürlüğünün Avrupa standartlarında olduğu Türkiye umut ediyoruz. Dezenformasyon Yasası’nın ardından gündeme gelen ve şimdilik geri çekilen Etki Ajanlığı Tasarısı ile gazetecilik yapmanın gitgide zorlaştığına inanıyoruz.
YEREL BASINA SAHİP ÇIKILMALI
Yerel basının içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar gün geçtikçe artarken, bu kuruluşlarda büyük bir özveri ile görev yapan meslektaşlarımızın aldıkları ücretler, sosyal haklarda yerinde sayıyor. Edirne’de yayın hayatını sahiplerinin maddi fedakarlıkları ile sürdüren yerel basına herkesin destek vermesi, çok seslilik ve demokrasi için çok önemlidir. Yerel gazete, radyo ve televizyonlara mutlaka sahip çıkılmalı, alınıp okunmalı, dinlenmeli be izlenmelidir. Unutmayalım, yerel basın kentimizde, mahallemizde, sokağımızda olan her şeyi gündeme getirir, sesimiz olur.
HER GAZETECİNİN HAKKI ‘YEŞİL’ PASAPORT
Gazeteciler için gündeme getirilen Yeşil Pasaport önerisi ne yazık ki sonuçsuz kaldı. Yeşil pasaport önerisine öylesine ilave meslekler koydular ki öneri Dış İşleri Bakanlığı’nca uygun görülmedi. İktidarı, muhalefeti bu kadarlık bir jesti bile gazetecilere sağlayamadı. Gazeteciler (Özellikle Edirne gibi sınırda yaşayan gazeteciler) sınır bölgelerinde sık sık haber amaçlı yurt dışına çıkış yapmak zorunda kalmaktadır. Halen kullanılan hizmet pasaportlarının süresi 1 yıldır. Yeşil pasaportun temini, kullanımı ve sınır kapıların geçişi daha kolay olmaktadır. Bu konunun tekrardan içine başka meslek gurupları katılmadan TBMM’ne sunulmalıdır.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen gazeteciler görevlerini en doğru, tarafsız ve ilkeli şekilde yapmayı sürdürecektir. Sahada gece/gündüz demeden, 7/24 saat esasına göre görev yapan tüm meslektaşlarımıza sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz. Aileleriyle birlikte başarı, mutluluk ve sağlıklı günler diliyoruz.’’
10 Ocak nedir?
Çeşitli kaynaklara göre; 4 Ocak 1961'de basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan 212 sayılı Basın İş Kanunu Resmi Gazete’de yayınlandı. Ancak dokuz gazete patronu, 212 sayılı yasaya ve Basın İlan Kurumu’nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasaya karşı çıktılar. Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah’ın patronları ortak bildiriye imza atarak gazetelerini üç gün kapattıklarını duyurdu.
İstanbul Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve İstanbul Gazeteciler Sendikası ise çalışanlarla birlikte karara katılmadıklarını açıkladı. Ellerinde ‘’Simidimiz ve hürriyetimiz için’’, ‘’Çalışan gazeteciye cop, patrona hazırlop’’ gibi dövizler taşıdılar. ‘’Dokuz patron olayı’’ olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler üç gün boyunca İstanbul Gazeteciler Sendikası çatısı altında ‘Basın’ adlı bir gazete yayımladı.
Basın Gazetesi 11 Ocak günü yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında yayınını sürdürdü. Üç gün süren bu dayanışmanın ardından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra gazetecilere yönelik ağır baskılar nedeniyle günün adı, ‘’10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’’ olarak değiştirildi.