6 saat önce | Okunma Sayısı : 29
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Başkanı Av. Harika Taybıllı, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü. Bu özel gün, bir kutlamadan öte; toprağıyla, emeğiyle, alın teriyle bu ülkeyi doyuran milyonlarca üreticimizin sesi olma günüdür. Ancak ne yazık ki üreticimiz bu günü neşeyle değil, borçla, kaygıyla ve yalnız bırakılmışlık hissiyle karşılamaktadır. Bu topraklarda üretmek artık sadece emekle değil; dirençle, inatla, umutla mümkündür. Çünkü çiftçimiz, her geçen gün daha ağırlaşan ekonomik yüklerin altında eziliyor, görmezden geliniyor, yalnız bırakılıyor.
2024 yılında Edirne genelinde buğdayda 1 kilogram üretim maliyeti 10.50 TL iken, TMO tarafından açıklanan alım fiyatı yalnızca 9.25TL oldu.
Bu fark 1.75 TL’lik primle kapatılmaya çalışılsa da, ödeme Şubat ayında yapıldı ve yüksek enflasyon nedeniyle daha çiftçinin eline geçmeden buharlaştı.
2025 yılında ise maliyetler daha da artmış; bugün Edirne’de 1 kilogram buğday üretiminin maliyeti 15 - 16TL seviyelerine ulaşmıştır.
Bu tablo karşısında, bu yıl açıklanacak alım fiyatının 20TL’nin altında olmaması gerektiği artık tartışmasız bir gerçektir. Çünkü sürdürülebilir tarım, ancak üretim maliyetleri karşılandığında mümkündür.
Aksi durumda bu fiyat, çiftçiye açıkça “üretme” demektir. Eğer bu fiyat sağlanamıyorsa, önceki yıllarda olduğu gibi destek primleri mutlaka devam etmelidir.
Üstelik yeni destekleme modeline baktığımızda, geçmişte verilen bazı desteklerin artık verilmeyeceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ya fiyat maliyeti karşılamalı ya da çiftçi yalnız bırakılmamalıdır.
Bir konuda da açık uyarıda bulunmak istiyoruz: Destek adı altında, enflasyona yenik düşen ve geciken ödemeler artık çiftçiye destek değil, adeta ihmalin belgesidir!
Çiftçi enflasyonu dikkate alınmadan verilen hiçbir ödeme üreticiyi ayakta tutamaz.
Zamanında ödenmeyen hiçbir destek gerçek bir destek değildir.
Üretici, ürününü ofise teslim ettikten sonra en geç 10 gün içinde parasını almalıdır.
2024 yılında 35 gün sonra yapılan ödemeler çiftçimizi borçla boğuşur hale getirmiştir. Bu kabul edilemez bir mağduriyettir.
Bugün gelinen noktada bu yanlış politikalar sonucunda:
* Üretici üretimden çekilmekte,
* Tarım arazileri boş kalmakta,
* Genç kuşak toprağı terk etmekte,
* Gıda arz güvenliği ciddi risk altına girmektedir.
Bu yalnızca kırsalın ya da üreticinin değil, bu ülkenin 85 milyon insanının sorunudur.
Çünkü tarım çökerse, şehirdeki sofralarda da ekmek eksilir.
Çünkü toprak boş kalırsa, raflar da boş kalır.
Çözüm nettir:
* Gerçekçi ve maliyeti karşılayan alım fiyatları açıklanmalıdır. Alım fiyatları maliyetin altında kalamaz!
* Desteklemeler zamanında, etkili, enflasyona göre güncellenerek ve gerçek değerinde yapılmalıdır.
* Ödeme süresi 10 günü geçmemelidir.
* Üreticiye yalnız olmadığını hissettirecek sosyal ve ekonomik politikalar geliştirilmelidir.
* Çiftçinin emeği asla yok sayılmamalıdır.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu ülkenin üreten ellerini yalnız bırakmayacağız.
Çiftçimizin emeğini, hakkını ve onurunu sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Toprağına sırtını dönmeyen çiftçiye, biz de sırtımızı dönemeyiz! Tüm bu zorluklara rağmen inadına üretmeye devam eden, alın teriyle bu ülkeyi doyuran, yaşatan, var eden tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü yürekten kutluyoruz. Unutmayalım: Toprağa emek düşerse, vatana bereket doğar. Çiftçi üretirse, Türkiye güçlenir.”