4 saat önce | Okunma Sayısı : 42
“Adalet, insanlık tarihi boyunca her medeniyetin temeline koyduğu kutsal bir duygudur,” diyen Akalın, adaletin yalnızca bir hukuk kavramı değil, bir annenin evladına umutla sarılması, bir işçinin alın terinin karşılığını alabilmesi anlamına geldiğini söyledi. Ancak günümüzde adaletin sesinin bastırıldığını belirten Akalın, hukukun bir tahakküm aygıtına dönüştüğünü ifade etti.
Konuşmasında partili cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştiren Akalın, bu sistemin yasamayı işlevsizleştirdiğini, yürütmeyi tek elde topladığını ve yargının bağımsızlığını yok ettiğini belirtti. Türkiye’de hukuki süreci tamamlanmadan gözaltına alınan yurttaşların kamuoyu önünde “suçlu” ilan edildiğini kaydeden Akalın, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki tutuklama hükümlerinin artık uygulanmadığını, istisna olması gereken tutuklamanın adeta bir ceza yöntemine dönüştüğünü ifade etti.
“Bir tweet atan, bir toplantıya katılan, bir fikir beyan eden insanlar aylarca, hatta yıllarca tutuklu kalabiliyor,” diyen Akalın, hukuk sisteminin gücünün en zayıf olanı koruyabildiği an ortaya çıktığını vurguladı.