13 saat önce | Okunma Sayısı : 176
Edirne Veli-Der Şube yöneticisi Derya Aldemir, 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı 1. Dönem Raporunda eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Aldemir, yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Çocuklarımızın laik, kamusal, bilimsel eğitim hakkı ve eğitim emekçilerinin haklarına ilişkin ülkemiz tarihinin en büyük tahribatı yaşanıyor. Genel seçim sonrası eğitim alanına ilişkin kesintisiz yeni bir adım atılıyor. Atılan her adımda kaybeden eşit, parasız, nitelikli, kamusal, bilimsel eğitim, kaybeden çocuklarımız ve geleceğimiz oluyor.
“OKUL TERKİ ÖNLENMELİDİR”
2023-2024 eğitim-öğretim yılında örgün eğitim dışına çıkan öğrenci sayısı mesleki eğitim merkezleri ve açık öğretim ile birlikte 1 milyon 578 bin 941’e ulaştı. Okul dışına çıkışın temel nedeni ise artan yoksulluk. Eğitim dışındaki öğrenci sayısı son 3 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Saha araştırmaları çocukların okul dışına çıkmasının temel nedenleri olarak ekonomik krizi, çocuk yaşta işçiliğin, çocuk yaşta evliliklerin yaygınlaşmasını, kamusal eğitim yokluğundan ve protokollerden kaynaklı çocukların tarikat gibi köktenci yapılara mecbur bırakılması, sosyal devletin sorumluluğu olan ancak karşılanmayan hizmetlerin (çocuk, yaşlı, engelli bakım merkezleri…) çocuklar eliyle gerçekleştirildiğini gösteriyor. Okul terkini önlemede acil kamusal önlemler gerekiyor. Yoksulluk sınırı altında geliri olan tüm ebeveynlerin çocuklarına her ay düzenli maddi eğitim desteği sağlanmalıdır. Ücretsiz okul yemeği, ücretsiz temiz içme suyu yaşama geçirilmeli, okula ulaşım tüm çocuklar için ücretsiz sağlanmalıdır.
“İKİLİ EĞİTİM SORUNU ARTARAK SÜRÜYOR”
Son 23 yılda MEB tarafından sıklıkla dillendirilen ikili eğitime mutlaka son verileceği sözü idi. Dünya genelinde nitelikli eğitim hakkı açısından temel politika ikili eğitime son verilmesi, tam gün eğitime geçilmesi yönündedir. Tam gün eğitimde akademik başarının yükseldiği bilimsel bir gerçekliktir. Çocukların eşit ve nitelikli eğitim hakkı açısından yeterli okul inşası planlanmalı, hayata geçirilmeli, tercih edilmeyen okul türleri akademik eğitim veren okullara dönüştürülmelidir.
“EĞİTİME YETERLİ BÜTÇE AYRILMALIDIR”
Bütçe eşit, parasız, bilimsel, nitelikli eğitim hakkı açısından temel önemdedir. Açıklanan MEB 2025 bütçesinin yüzde 80,1’i eğitim emekçilerine yönelik harcamaları karşılıyor. Yüzde 9.7’si sermaye giderleri, yüzde 0,03’ü sermaye transferleri, yüzde 8’i mal ve hizmet giderleri, yüzde 2,2’si ise cari transferlere ayrılıyor. BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne göre nitelikli eğitim hedefi için eğitime ayrılan kamu kaynakları kamu harcamalarının yüzde 15-20’si oranında olmalıdır. Ancak 2025’te bu oran ülkemizde 9,9’dur. Eğitime yeterli bütçe ayrılmamıştır ve son derece yetersiz olan MEB bütçesi enflasyon karşısında hızla erimektedir.”