4 saat önce | Okunma Sayısı : 43
Bağırsak mikrobiyotası; doğumdan yetişkinliğe dek çeşitli çevresel etkilere yanıt vererek bağışıklık, metabolik, yapısal ve nörolojik işlevleri etkilemektedir. Diyet kaynaklı bağırsaktaki mikrobiyal bileşim ve çeşitlilikteki değişimlerin kanser gelişimine elverişli bir mikro çevreye yol açtığı artan çalışmalar ile kanıtlanmıştır.
PEKİ BAĞIRSAK MİKROBİYOTAMIZ İÇİN BESLENME AÇISINDAN NE GİBİ ÖNLEMLER ALMALIYIZ?
• Diyet lif alımını arttırmalıyız. Mevsimine uygun sebze, meyve tüketimi, kurubaklagil tüketimi ile bunu sağlayabiliriz. Lif açısından zengin diyetler mikrobiyotayı genotoksik saldırılara karşı daha dirençli hale getirmektedir.
• Kırmızı ve özellikle işlenmiş et (sucuk,salam,sosis vb.), doymuş yağ tüketimimizi azaltmalıyız. Özellikle işlenmiş etler nitrit ve nitrat içeriği açısından zengin içerikleri sebebiyle kolorektal kanser için önemli bir risk unsurudur. Yüksek yağlı diyetler; kronik iltihaplanma ve disbiyozis yolu ile kolorektal kanser riskini arttırmakta aynı zamanda obezite ve metabolik sendromla da bağlantıları bulunmaktadır.
• Basit karbonhidratlardan (paketli ürünler, şeker içeren ürünler vb.) uzak durmalıyız.
• Alkol tüketimini azaltmalıyız. Yapılan çalışmalarda bağırsak polipleri olan kişilerde günde 12 gr’ın üstünde etanol alımı ( 1 bardak şarap= 10-12 gr etanol, sert içkiler yaklaşık 28 gr etanol içermektedir.) pro-karsinojenleri teşvik ederek kolorektal kanser riskini arttırmaktadır.
Mikrobiyotanın işlevleri bölgeden bölgeye değişmektedir. Bağırsak mikrobiyotası sağlığımızı korumada en önemli olanıdır. Bağırsak bakterileri; gıdanın fermentasyonu, patojenlere karşı koruma, bağışıklık tepkisini uyarma ve vitamin üretimi gibi çeşitli işlevlere sahiptir. Kolorektal kanserden korunmak için bağırsak sağlığınıza önem verip rutin kontrollerinizi yaptırarak önlem alabilirsiniz.
Sağlıklı Günler Dilerim.