BU KÖŞE ‘ÖZEL’ BİR KÖŞE, BU KÖŞE ‘FARKINDALIK’ KÖŞESİ

1 gün önce | Okunma Sayısı : 11

Tüm okuyucularımıza merhaba. Bugünden itibaren eğitim, özel gereksinim, özel eğitim gibi aslında tüm toplumu ilgilendiren ve farkındalığı destekleyici olmasını arzu ettiğim yazılarımla Edirne Ulak Gazetesi Ailesi’nde yazılarımı sizlerle buluşturacağım. Geleceğin ikbal ışıkları olan çocuklarımızın yetişmelerinde ve kendine yeten, topluma faydalı bireyler olmalarında önce ailelerimizin sonar da öğretmenlerimizin sevgi dolu, ilgili ve bilgili dokunuşlarının ne denli kıymetli olduğunu hepimiz biliyoruz. İşte tam da bu noktada çocuklarımız ve eğitimleri hususunda bilgi ve bilincin yalnızca belli bir alanda sağlanması ya da arttırılması yeterli olmamakta, bu bilinç seviyesine toplumca ulaşma ihtiyacı doğmaktadır. Bu bilinç de öncelikle hem tipik gelişim gösteren hem de özel gereksinimli çocuklarımzıın ihtiyaçlarını fark etmekle oluşmaya başlamaktadır. Bu bağlamda da buradaki ilk yazımda ‘’engel’’ kavramının ne demek olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.

BU KÖŞE ‘ÖZEL’ BİR KÖŞE, BU KÖŞE ‘FARKINDALIK’ KÖŞESİ

Neredeyse her ay bir tanı grubunun farkındalık haftası olmasına rağmen ne yazık ki hala ‘engelliler günü kutlu olsun!’ paylaşımlarına ve konuşmalarına şahit oluyoruz. Eğer ülkemizi kurtarmak, güzel yarınlar inşa etmek istiyor, çevremize, şehrimize, ülkemize ve dünyamıza tüm kalbimizle güzellikler diliyor isek o halde geleceği emanet edeceğimiz evlatlarımızı ayrıştırmadan, ihtiyaçlarına cevaplar vererek, doğru bilgiler ışığında yol göstererek ilerlemeliyiz elimizden geldiğince.

Engellilik kavramının ne olduğunu bilmezsek, görmeyen birey için yolda yürümenin, işitmeyen birey için hayatı anlamlandırmanın, öğrenme güçlüğü yaşayan bireyin öğrenebilmek için neler yaşadığının, otizmli olan bir bireyin çevresini nasıl algıladığının farkındalığına da erişemez, bu tanı gruplarına dahil olan çocuklarımıza, bireylerimize faydalı olamayız.

Örneğin; torununuzu severken, sohbet ederken farklı özellikleri ve yetenekleri bulunan arkadaşlarına yönelik sergileyeceğiniz olumlu tutum, kuracağınız iki güzel ve faydalı cümle bile minik torununuzun masum kalbine farkındalığın tohumlarını serpecek etkiyi bırakacaktır. Evet eğitim sistemini baştan yapılandıramıyoruz ama çocuklarımızı en baştan bizler yetiştiriyoruz.

O halde şimdi hep birlikte bakalım engel neymiş, yetersizlik neymiş, zedelenme neymiş..

Doğum öncesinde, doğum esnasında veya doğumdan sonar farklı sebeplerden dolayı bireyin organlarının işlevlerini yerine getirmede zorlanması durumunda oluşan zedelenmenin ardından; zihinsel, fiziksel, davranışsal becerilerde ya da duyu organlarının işlevlerinde zedelenmeye bağlı olarak tamamen ya da kısmen gözlenen kayıpların ortaya çıktığı durum bir yetersizliği ifade etmektedir. Engel ise; Zedelenme sonucunda hasar gören organlarda oluşan işlevsel yetersizlikler nedeniyle bireyin çevresi ile olan etkileşiminde, toplumsal hayata katılımında, etrafa uyum sağlama konusunda karşılaştığı problemler sebebi ile ‘’ENGELLENMESİ’’ durumudur. Örneğin; yüksek bir ateşli hastalık geçirdikten sonra işitme organında hasar meydana gelmesi durumu bir zedelenmedir. İşitme yetisinin tamamını ya da bir kısmını yitirme durumu ile işitmede yetersizlik yaşanır ve işitme cihazı kullanılmadığında birey duymada zorluk çekecek ya da duymayacak dolayısı ile çevresiyle iletişime geçmekte engellenmiş olacaktır. Yeni köşemizin faydalı olmasını diler, saygılarımı sunarım.

ASG Araştırma ve Yönlendirme Merkezi Kurucusu

Açelya SİVRİKAYA GİRAY