Cumhuriyet Halk Partisi tarafından eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekmek üzere Ülke genelinde içinde Edirne’nin de yer aldığı 21 il Belediyesinde “EĞTİM ÇALIŞMALARI” toplantısı Eğitimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat ÖZCAĞDAŞ’ın katılımıyla Edirne’de gerçekleşti.

CHP Eğitimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat ÖZCAĞDAŞ burada yaptığı konuşmada; “Her zaman söylüyorum Eğitim Türkiye’nin en temel problemidir. Edirne Türkiye’nin batıya açılan kapısı. Cumhuriyet devrimlerinin halkımız tarafından benimsendiği çok önemli bir şehir. Bu çalışmalarımızı 21 il Belediyemizin olduğu  Eğitim buluşmalarını Edirne’den Ardahan’a kadar gerçekleştireceğiz. Burada yapılan güzel işlerde var.  Edirne Valiliği’mize okul yemeği koalisyonu ve diğer bileşenleriyle birlikte yapmış oldukları ücretsiz su, simit, poğaça dağıtımı gibi dez avantajlı bölgelerdeki açlığa karşı verdikleri katkı, spor kursları gibi konular nedeniyle tebrik ediyorum.

“EDİRNE’DE OLAN ÜCRETSİ SU UYGULMASI TÜRKİYE’DEKİ TÜM OKULLARDA OLMALIDIR”

 Bu Türkiye içinde örnek uygulama. Deprem bölgesinde de her gittiğimiz ilde bunun çağrısını yapmıştım, dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi olarak gerçekleştirildiği yerlerde de ilgili kamu yöneticilerine teşekkür etmemiz bizim için bir görevdir.  Ama bu sayın Milli Eğitim bakanına da başka bir görev yükler,  eğer Edirne’de öğrencilere ücretsiz temiz su verebiliyorsa, Türkiye’nin geride kalan 80 ilinde de başta deprem bölgesi olmak üzere çocuklarımıza ücretsiz temiz su verilmelidir. Tıpkı ücretsiz bir öğün okul yemeği gibi… Türkiye’de yapılan bütün araştırmalar öğrencilerin 1/3’nün en iyimser rakamlarla ciddi bir yoksullukla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Çok ciddi ekonomik sorunlarımız var. Herkes de biliyor ki dünyanın en yüksek enflasyonlarından biri burada, dünyanın en yüksek gıda enflasyonlarından biri Türkiye’de ve bu iktidarın ve o iktidarın başının uyguladığı yanlış ekonomik politikaların sonucu bu… Bunu  Türkiye’de bilmeyen hiç kimse yok.. 

“BU KRİZİN SORUMLUSU MEVCUT İKDİDARDIR.”

Kendileri de kabul ediyorlar zaten,  demek ki bu krizin sorumlusu mevcut iktidardır, 22 yıllık bu iktidardır ve bunun bedelini çocuklar ödeyemez. İktidar saraylarından tasarruf edebilir, uçaklarından tasarruf edebilir, itibarından tasarruf edebilir, ama öğrencilerimizin sağlığından ve yemeğinden tasarruf etme hakkına sahip değildir. Dolayısıyla Edirne’den, Edirne’de yapılmış güzel işi de içine katarak söylüyorum bütün Türkiye’ye ücretsiz temiz su ve ücretsiz bir öğün sağlıklı okul yemeği çağrımızı tüm demokratik kitle örgütleri ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak buradan sayın Milli Eğitim Bakanını ve iktidar mensuplarını göreve davet ediyorum.

“YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA BİRLEŞTİRİLMİŞ OKUL UYGULAMASI SON BULMALIDIR”

 Edirne’de temel olarak ikili bir yapı var, bir yeni yerleşim bölgeleri var,  bir de eski yerleşim bölgeleri var yani tarihi Edirne… Eski yerleşim yerlerinde okul var ama öğrenci az, yeni yerleşim birimlerinde okul yok ya da az..  Benim aldığım bilgilere göre; ki bunu yetkilerimizle tekrar ele alacağım, Gazi İlkokulu, Meriç İlkokulu,  Mimar Sinan Orta Okulu ve Trakya Birlik yıkılmış durumda. Bu nedenle de Trakya Birlik Vali Fahri Yücel İlköğretim okulunda birlikte eğitim yapıyor.  Birleştirilmiş eğitim daha önce de söyledim sabahın kör karanlığında, akşamın kör karanlığında çocuklarımızın kendi uyku düzenini bozan, onların güvenliklerini olumsuz yönde etkileyen, ailelerinin çalışma yaşam ritmini bozan ve onların öğrenme kapasitelerini olumsuz yönde etkileyen bir uygulamadır.  Edirne’de tek bir okulda var gibi gözüküyor şu anda öncelikle buradan il Milli Eğitim Müdürümüze sesleniyorum; Artık Edirne’de bir birleştirilmiş okul sorunu kalmamalıdır.  Bu bir bina kiralanarak olabilir, bu bir başka tesisten yararlanarak olabilir,  ama 2024-2025 eğitim öğretim yılına Edirne birleştirilmiş okul uygulamasına son vererek başlamalıdır.

“Kalabalık sınıf sayısı nedeniyle 180 evladımız okula başlayamayacak”

Vali Fahri Yücel’de aldığım bilgiye göre ilkokula başvuru yapan öğrenci sayısı 380, eğer sınıflarda 40 kişi üzerinden bir planlama yaparsanız 5 sınıftan 40 kişi 200 kişi yapıyor, yani 180 çocuğumuz bu okulda okula başlayamaz. Bu sorunun çok acil bir şekilde çözülmesi gerekir. Özellikle yeni yerleşim yerlerinde Cumhuriyet Mahallesi’nde bir okul yok örneğin, süratle okul yapımına başlanması gerekiyor, çünkü Edirne nüfusu artık yeni yerleşim bölgelerinde toplanıyor yoğunlaşıyor.

“BELEDİYEMİZİN EĞİTİM ALANINDA YAPTIĞI GÜZEL İŞLER VAR”

  Belediyemizin bu konuda yaptığı güzel işler var ben Filiz Gencan Akın başkanımızı tebrik ediyorum. Bir okul yapımı konusunda Milli Eğitim müdürlüğümüzle işbirliği yapıyorlar, Cumhuriyet Halk Partisi bunu diğer illerde de yapıyor. Dolayısıyla burada da bir okulun yapımı için bir protokol imzalanmış ve çalışmalar başlamış süratle Edirne’de bu açığı kapatabileceğini inanıyorum.  Yine önümüzdeki dönemde 2 tane kreş yapacaklar ve onun hazırlıklarını sürdürüyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi olarak ç ok başarılı kreş uygulamalarımız var. Okul öncesi eğitim Türkiye’nin en temel hamle yapması gereken alanlardan bir tanesi. Türkiye’deki 13 aktif yapıdan birisi Edirne’de. Yine belediyemizle işbirliği içerisinde bu yoksulluk çeken çocuklarımıza dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocuklarımıza bir destek verecekler belediyemiz. Bakım onarım çalışmaları Türkiye’nin dört bir yanında  olduğu gibi Edirne belediyemiz tarafından da yürütülüyor, Edirne’nin diğer bizim yönetimimizde olan ilçe belediyeleri de aynı şekilde hazırlıklarını ve bakımlarını  yapıyorlar ve hayırseverlerle birlikte okul kıyafeti, çanta, kırtasiye hazırlıkları yapıyorlar ben tekrar Filiz Gencan Akın başkanıma teşekkür ediyorum, çünkü eğitime yapılan her yatırım Edirne’nin de, Türkiye’nin de geleceğine yapılan yatırımlar olacaktır.

“MAARİF MODELİ ADALET VE KALKINMA PARTİSİ’NİN ÇAĞ DIŞI EĞİTİM MANİFESTOSUDUR”

Türkiye yüzünü maarif modeli ki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin çağ dışı eğitim manifestosudur, öyle bir manifesto olur ki hiçbir ihtiyaç analizi yoktur,  öyle bir garabettir ki yazarı belli değildir,  hangi eğitim felsefesine dayandığı belli değildir, kaynakçası yoktur, hiçbir pilot çalışması yapılmamıştır, ders programları bile hazır,  sadece mevcut Milli Eğitim Bakanı ve onun görevlendirmiş olduğu dar bir grubun 100, 150 yıl önceki hayallerine karşılık gelen bir tür zaman makinesine binip geçmişe gitme operasyonudur. Ben defalarca kendilerine iyi yolculuklar dilemiştim, fakat Türkiye’nin böyle geçmişe gitmeye niyeti yok.  Bulunduğu çağda, laik, bilimsel, kamusal, parasız, demokratik, eşit eğitim istiyoruz. Bizim istediğimiz budur. Biz öyle hiç kimsenin kendi ideolojik saplantıları çerçevesinde ilerlemek istemiyoruz. 

 Türkiye’nin yüzyılı maarif modeliyle hem hukuk önünde, Danıştay’daki davamız çerçevesinde hem de tüm mecralarda mücadele edeceğimizi buradan bir kere daha söylemek istiyorum.”dedi.