İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündem dışı söz alarak, Edirne’nin tarımsal potansiyelini, karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini detaylı bir şekilde dile getirdi. Akalın, yaptığı konuşmada, Edirne’nin Türkiye’nin tarımsal üretiminde kritik bir rol oynadığını ancak çiftçilerin artan maliyetler ve yetersiz desteklerle karşı karşıya kaldığını vurguladı.
TÜİK verilerine göre, Edirne’nin Türkiye’nin çeltik üretiminde yüzde 41, ayçiçeği üretiminde ise yüzde 13’lük paya sahip olduğunu belirten Akalın, aynı zamanda kanola ve buğday üretiminde de önemli bir yer tutan Edirne’nin tarımda ülkenin bel kemiği olduğunu ifade etti. Ancak bu büyük potansiyele rağmen, çiftçilerin karşılaştığı yüksek maliyetler nedeniyle üretim yapamaz hale geldiğini söyledi. Akalın, tarım sektöründe girdi maliyetlerinin hızla arttığını ve bunun çiftçilerin gelirini aşan seviyelere çıktığını belirtti. Özellikle buğday üretiminin maliyetinin, Ziraat Odası verilerine göre ton başına 10.870 TL olarak hesaplandığını ve buna karşın Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024 yılına yönelik belirlediği alım fiyatlarının makarnalık buğday için ton başına 10 bin TL, ekmeklik buğday için ise 9.250 TL olduğunu ifade etti. Bu fiyatların üreticilerin maliyetlerini karşılamadığını belirten Akalın, ayçiçeği ve çeltik üretimindeki maliyetlerin de benzer şekilde çok yüksek olduğunu, ayçiçeği için dekar başına maliyetin 5 bin TL’ye yaklaştığını söyledi. Çeltik üretiminde ise dekar başına maliyetin 21 bin TL’yi geçtiğini ve kilogram başına maliyetin yaklaşık 30 TL olduğunu aktardı. Buna karşın, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çeltik alım fiyatının sadece 31 TL olduğunu belirten Akalın, bu durumun çiftçileri sürdürülebilir üretim yapamaz hale getirdiğini vurguladı.
Akalın, Edirne’deki bir diğer büyük sorunun ise Meriç ve Tunca Nehirlerindeki kuraklık olduğunu ifade etti. Bu kuraklık, bölgedeki tarım üretiminin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Bu nedenle, Çakmak, Hamzadere ve Çömlekköy Barajlarının tamamlanması gerektiğini belirten Akalın, bu barajların yalnızca tarımsal sulama için değil, bölgedeki su yönetiminin etkinliği açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, barajların tamamlanmasının, bölgedeki tarımsal üretimin verimliliğini artıracağına dikkat çekti.
Hayvancılık sektöründe de ciddi bir daralma yaşandığını belirten Akalın, Meriç ilçesinin Akıncılar köyünde, on-on beş yıl önce 200 kadar inek bulunan bir köyde bugün yalnızca 1 inek kaldığını söyleyerek, köydeki hayvancılığın tamamen yok olma noktasına geldiğini belirtti. Akalın, bu tür örneklerin, tarımın ve hayvancılığın yaşadığı zorlukları gözler önüne serdiğini ve bu durumun köylerin boşalmasına, arazilerin köylülerden çıkmasına ve en acı verici şekilde yabancıların eline geçmesine yol açtığını dile getirdi.
İYİ Parti olarak, tarım politikalarının millî güvenlik kadar önemli olduğunu belirten Akalın, çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
- Müdahale Alım Fiyatlarının Yükseltilmesi: Edirne gibi tarımsal üretimin yoğun olduğu illerde, devletin müdahale alım fiyatlarının üretim maliyetlerini karşılayacak şekilde artırılması gerektiğini vurguladı. Akalın, özellikle gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tarımda devlet desteğinin artırılmasının, üreticinin sürdürülebilir üretim yapabilmesi için kritik olduğunu söyledi.
- TARSİM Sigorta Sisteminin Geliştirilmesi: Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kapsamındaki desteklerin genişletilmesi gerektiğini belirten Akalın, kuraklık, hastalık, dolu ve taşkın gibi tüm risklerin sigorta kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
- Su Yönetimi ve Sulama Sistemlerinin Teşvik Edilmesi: Su kaynaklarının verimli kullanılması için damlama ve yağmurlama gibi tasarruflu sulama sistemlerinin teşvik edilmesi gerektiğini belirten Akalın, küçük ölçekli barajlar ve göletler gibi su depolama projelerinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
- Kırsal Kalkınma ve Gençlerin Tarıma Yönlendirilmesi: Kırsal kalkınma projelerine daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini belirten Akalın, gençlerin ve kadınların tarıma yönelmesi için desteklerin artırılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kırsal kesimdeki kadınların ve gençlerin tarım sektöründe daha fazla yer alması için çeşitli teşviklerin sağlanması gerektiğini ifade etti.
- Kooperatifleşme ve Kümelenme Projeleri: Tarımda verimliliğin artırılması için kooperatifleşme ve kümelenme projelerinin desteklenmesi gerektiğini belirten Akalın, bu tür projelerin üreticilerin ekonomik gücünü artıracağını ve tarımda sürdürülebilirliği sağlayacağını söyledi.
- Organik Tarım ve İyi Tarım Uygulamaları: Kimyasal kullanımını azaltan organik tarım ve iyi tarım uygulamalarının desteklenmesi gerektiğini belirten Akalın, Edirne’nin verimli toprakları ve su kaynaklarının korunması için bu tür uygulamaların yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
- Köy Okullarının Açılması: Akalın, kırsal alanda eğitim olanaklarının artırılması gerektiğini belirterek, köy okullarının açılmasının önemine değindi. Bu okulların, kırsaldaki gençlerin eğitim alması, köylerde yaşamlarını sürdürebilmeleri için büyük önem taşıdığını ifade etti.
Sonuç olarak, Edirne’nin tarımsal üretim açısından kritik bir yer tuttuğunu belirten Akalın, çiftçilerin karşılaştığı maliyet baskılarının ve su kaynaklarının tehdit altında oluşunun, tarımda sürdürülebilirliği tehdit ettiğini söyledi. Akalın, Tarım Bakanlığından yeterli yönlendirme ve altyapı çalışmalarının olmadığına ve mevcut desteklerin yetersiz olduğuna dikkat çekerek, bu sorunların çözülmesi için hükümetin acilen adım atması gerektiğini ifade etti.