Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Camiler Ve Din Görevlileri Haftası programı kapsamında Edirne’ye geldi.
İlk ziyaretini Edirne Valiliği’ne gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Edirne Valisi Ekrem Canalp ile makamında görüştü.
Edirne Valiliği ziyaretinin ardından tarihi Selimiye Cami’nde düzenlenen, Camiler ve Din Görevlileri Haftası programına katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, burada bir konuşma gerçekleştirdi.
SOSYAL MEDYAYA SİTEM ETTİ
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Altını çizerek ifade etmeliyim ki, Diyanet İşleri Başkanlığı, devletimiz, milletimiz ve tüm İslam âlemi için kıymetli bir imkândır. Bugün birçok ülkede, özellikle de İslam coğrafyasında din üzerinden yaşanan kavga ve kargaşanın ülkemizde yaşanmamasında, teşkilatımızın varlığı ve mensuplarının azimli, kararlı ve bilinçli bir şekilde yaptığı çalışmaların etkisi ve önemi büyüktür. Ne var ki, görsel, yazılı ve sosyal medya organlarında zaman zaman bunu özellikle ifade etmeliyim ki Başkanlığımızla ilgili asılsız, iftira dolu, art niyetli olduğu aşikar haberlere ve paylaşımlara da şahit oluyoruz. Bu milletin değerlerine yabancı çevrelerce üretilen yanlış bilgi ve mesnetsiz yorumlar üzerinden bir algı yönetimi ve itibar suikastı yapılmaya çalışıldığını da maalesef görüyoruz” dedi.
“BİZ HİZMETLERİMİZİ İMANÎ BİR MÜKELLEFİYETLE YAPIYORUZ”
Erbaş, “Bilinmelidir ki bu gibi durumlar, milletimizin geleceğine yönelik yapacağımız hizmetlerden bizleri asla alıkoyamayacaktır. Çünkü biz hizmetlerimizi imanî bir mükellefiyetle yapıyoruz. Anayasal bir görev olarak yapıyoruz. İnsanî bir sorumluluk duygusuyla yapıyoruz. Bu noktada açıkça ifade edeyim ki, din hakkında konuşup yazan herkese önemli bir sorumluluklar düşmektedir. Yazılı, görsel ve sosyal medya aracılığıyla kamuoyuna hitap eden herkes, hakikate bağlı kalmak zorundadır. Dinî değerlerin ve dine ait hükümlerin, tahlile ve teyide muhtaç bilgilerle gelişigüzel tartışmalara konu edilmesi, hiç kimseye fayda sağlamayacaktır. Bilakis, bu hususta sorumsuzca ve fütursuzca yapılan açıklamalar, nesillerimizin bilincinde onulmaz yaralara, telafisi mümkün olmayan toplumsal sorunlara yol açacaktır” diye konuştu.
“SÖZ SÖYLEYEN HERKESİN HAKKA VE HAKİKATE KARŞI SORUMLULUĞU VARDIR”
Erbaş, “Dolayısıyla dini argüman ve söylemlerle kendisini hakikatin merkezinde gibi gösteren fakat usul, esas ve hakikatten yoksun bir şekilde kaynağı belirsiz bilgiler paylaşarak zihinleri bulandıran tavırların Müslüman bilinci ve ciddiyetiyle asla bağdaşmadığını vurgulamak istiyorum. Söz söyleyen herkesin hakka ve hakikate karşı sorumluluğu vardır. Hakikate karşı vefasızlık, hastalıklı bir kalbin ve aklın sonucudur. Nefsine, ihtiraslarına, ön yargılarına teslim olarak hakka, hakkaniyete karşı vefasızlık yapmak, kişinin, vicdanına, kalbine, çevresine, toplumuna ve insanlığa karşı en büyük kötülüktür” ifadelerini kullandı.