Çocukluk dönemi, birçok önemli yaşantıyı içinde barındıran dönemdir. Bu dönemdeki yaşantılar yetişkinliğe temel oluşturmaktadır. Erken çocukluk döneminde öğrenme en hızlı düzeydedir. Bu dönemde öğrenme yalnızca akademik becerileri değil aynı zamanda tutum, davranış ve alışkanlıkları da içinde barındırır. Çocukluk döneminde yapılan yatırımlar geleceğe yapılan en büyük mirastır. Çocukluk döneminde, çocukları zorlayan ve baş edemedikleri birçok problem olabilmektedir. Çocukların zorlandıkları ve tek başına baş edemedikleri durumda profesyonel desteğe ihtiyaç duyulabilmektedir. Çocuklarla yürütülen terapi yollarından biri ise oyun terapisidir. Oyun terapisi, çocuklarla çalışılırken en etkili ve kalıcı sonuçlar sağlayan yoldur.
Oyun terapisi, çocuğun oyun ve oyuncaklar aracılığıyla iç dünyasını dışa vurmasına yardımcı olan yoldur. Çocuklar oyun ve oyuncaklarla kendilerini ifade etmeyi ve ihtiyaçlarını belirtmeyi sağlarlar. Oyun, çocukların dilidir. Çocuklar oyun ile konuşur. Yetişkinlerde psikoterapinin çocuklardaki karşılığı oyun terapisidir. Oyun terapisinde, çocukların duyguları, düşünceleri, dünyayı algılayış biçimleri ön plandadır. Çocuk düşüncelerini ve duygularını oyun aracılığıyla ifade eder ve iyileştirir. Oyun terapisti, terapi süresince çocuğun dünyasında onunla birlikte yol alır. Onunla bir olma amacı güder. Çocuğu olduğu gibi kabul etme, düşüncelerine ve duygularına saygı duyma, onları kabul etme ana çerçeveyi oluşturmaktadır. Çocuğun dilinden oyunla konuşan kişi oyun terapistidir.
Oyun terapisi, evde veya okulda oynanan oyundan farklıdır. Ana mantık her iki oyunda da çocukların sosyal becerilerini prova etmesi olsa da evdeki oyunla oyun terapisindeki oyun farklılık göstermektedir. Oyun terapisi, içinde teknikler barındırdığından diğer yetişkinlerle oynanan oyunlardan farklılık göstermektedir. Oyuncak seçimi her iki oyunda da aynıdır farklılık göstermemektedir. Oyun terapisinin farkı, çocuğun iç dünyasının provasını yarattığı oyunu okuyabilen ve ona yanıt verebilen bir oyun terapisti eşliğinde gerçekleştirilmesidir. Oyun terapisinde her oyuncak ve oynanış şekli farklı bir anlam içermektedir. Bunu çözümleyen kişi oyun terapistidir. Oyun terapisinde yönlendirme yoktur. Çocuk koşulsuz kabul edilmiştir. Bu nedenle de evdeki oyunla farklılık göstermektedir. Evde oynanan oyunlarda, çocuk yönlendirilebilmekte, duygularının çıkış noktasında yanlış yönlendirilebilmektedir. Oyun terapisinde kontrol tamamen çocuktadır. Kontrol oyun temalarında çocuktayken belirli alanlarda sınırlar olduğundan çocuklar sınırları da deneyimlemektedir. Bu sınırlar onların güvende hissetmesini ve iç dünyasını rahatlıkla dışa dökebilmelerini sağlamaktadır.
Oyun terapisi 3-12 yaş arasındaki çocuklarla uygulanabilmektedir. Yaş aralığına ve oyun terapistinin ekolüne göre oyun terapisinde yapılandırılmış, deneyimsel, çocuk merkezli, bilişsel davranışçı gibi yollar kullanılabilmektedir. Oyun terapisi birçok problem için etkilidir. Travma, istismar, alt ıslatma, kaygı problemleri, tırnak yeme, parmak emme, aile içi çatışmalar, okul fobisi, ayrılık kaygısı, saldırganlık, öfke, kardeş çatışmaları, okul problemleri, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi birçok problemde oyun terapisi tercih edilebilmektedir. Oyun terapisi, çocuklar için iyileştirici olmanın yanı sıra önleyici de olabilmektedir. Oyun terapisi çocuklara, yalnızca yaşadıkları duygusal problemler konusunda yardımcı olmakla kalmayıp kendilerine saygı duyma, duygularını ifade etme, pozitif dünya algılayışı geliştirme, sorumluluk alma ve problemlere çözüm üretebilme becerisi geliştirebilme konusunda da yardımcı olmaktadır.