Edirne Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı Mustafa Suiçmez, Ulusal Süt Konseyi’nin 8 aylık aranın ardından yüzde 17 artışla 17 lira 15 kuruşa çıkardığı çiğ süt fiyatının, üreticiyi memnun etmediğini söyleyerek, tepki gösterdi.
AK Parti’den önceki dönem Edirne İl Genel Meclis Üyeliği görevinde de bulunan Suiçmez, Türkiye’deki her vatandaş gibi, süt üreticisinin de enflasyonu iliklerine kadar hissettiğini, en önemli girdi maliyetlerinden yeme, 8 ayda 100 lira zam geldiğine dikkat çekerek, “Bu fiyatlarla, günlük ortalama 20 litrenin altında süt alan herkes zarar eder, bu işi istese de sürdüremez” dedi.
Edirne Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı Mustafa Suiçmez, Ulusal Süt Konseyi’nin 8 aylık aranın ardından yüzde 17 artışla 17 lira 15 kuruşa çıkardığı çiğ süt fiyatının, üreticiyi memnun etmediğini söyleyerek, tepki gösterdi.
SÜTÜB Başkanı Suiçmez, çiğ sütte Ulusal Süt Konseyi’nin aldığı tavsiye kararına tepki gösterdi. Konseyin, 14.65’ten yüzde 17’lik artışla 17.15’e çıkardığı yeni fiyatın, üretici memnun etmediğini söyleyen Suiçmez, son fiyat artışı yapılan Nisan ayından bu yana aradan geçen 8 ayda, yeme gelen zamma dikkat çekti. Ülkedeki enflasyonun da yüzde 40’ın üzerinde olduğunu belirten Suiçmez, fiyatın üretici için sürdürülebilir olmadığını belirtti.
‘OLMASI GEREKEN FİYAT 19 LİRA 50 KURUŞTU’
Çiğ sütte, olması gereken fiyatın 19 lira 50 kuruş olduğunu söyleyen Suiçmez, “Ulusal Süt Konseyi’nin 14.65’ten 17.15’e çıkardığı bir fiyat var. 8 aydan beri zam yok. Tam Nisan ayında 15 liraydı süt parası, Mayıs ayında 16 lira ödemişiz. Sonra tekrar 1 lira geri çektiler, şu anda 17 lira oldu. Biz buna sevinelim mi, üzülelim mi? Gerçekten karar veremiyorum. Şu anda olması gereken fiyat 19 lira 50 kuruş, çok net. Bu böyle rastgele sıradan söylenmiş bir rakam da değil. Şu anda bizim üreticilerimizin, yüzde 90’ının 17 liraya yakın maliyeti var. Bakanlığın vermiş olduğu süt desteği, hayvancılık destekleriyle ne kazanabiliyorsa, kazanıyorlar” dedi.
‘ENFLASYON YÜZDE 40, BİZE VERİLEN ZAM YÜZDE 17’
Ülkedeki yüksek enflasyona dikkat çeken Suiçmez, “Yani burada üreticinin eline geçecek para en iyi ihtimalle 17 lira 15 kuruş. Şimdi sekiz ay bekle, yüzde 17’lik bir fark var. Bir taraftan da devletin rakamlarıyla ülkede yüzde 40’ın üzerinde enflasyon var. Bize verilen yüzde 17’lik zam, nasıl olacak yani? 8 ay önceki yem fiyatıyla, şu andakinin arasında 100 liraya yakın fark var” diye konuştu.
‘ULUSAL SÜT KONSEYİ’NE TEŞEKKÜR EDEMİYORUM’
Verilen yeni fiyatın, üreticinin işini şevke yapmaya itecek bir fiyat olmadığını dile getiren Suiçmez, “Üretici, eline geçecek bu parayı Şubat ayında almaya başlayacak. İki buçuk ay sonra göreceğiz bu parayı cebimize. İki buçuk ayda inşallah bizim girdilerimiz durur. Kimse kusura bakmasın, bu fiyat bizi memnun etmedi. Yani üreticinin öyle beklediği oranda bu iş şevkle yapabilecek oranda bir artış değil. 19 buçuk lira olması lazımdı. Bizim beklentilerimiz o yöndeydi. Ancak o zamanda biz para kazanırdık. Ben teşekkür edemiyorum Ulusal Süt Konseyi’ne. Burada gidip burada üreticimizin aklınla dalga geçecek halimiz yok, ben de bir üreticiyim, bunun maliyetini biliyoruz” şeklinde konuştu.
’20 LİTRENİN ALTINDA SÜT ALAN HERKES ZARAR EDER’
Mevcut fiyatlarla, günlük ortalama 20 litrenin altında süt alan herkesin zarar edeceğini kaydeden Suiçmez, “Bu fiyatlarla, günlük ortalama 20 litrenin altında süt alan herkes zarar eder, bu işi sürdürmez, istese de sürdüremez. Belirli bir yere kadar gayret eder, kredi kullanır ve borç sarmalı olur. Gün gelir bir bakmış hayvanların hepsi birden gider. Bugün çarşının bir merkezine gideceğim, veya herhangi bir kahveye gideceğim 15 lira olmuş bir bardak çay, bizim üretici de 17 liraya süt verecek para kazanacak, bu hayvancılığı devam ettirecek. Torunlarımıza bu işi yaptıramıyoruz. Gençlerin de haklılık payı var, giderim asgari ücretle çalışırım diyor” ifadelerini kullandı.
‘ENFLASYONU KEMİKLERİMİZDE HİSSEDİYORUZ’
Türkiye’deki her vatandaş gibi, süt üreticisinin de enflasyonu iliklerine kadar hissettiğine de vurgu yapan Suiçmez, “Bizim girdi maliyetlerimiz veya ülkede normal sosyal yaşantımızda 8 ayda yüzde 17 artmış olsa ülkede enflasyon yüzde 17 olur. Enflasyon bize yansımıyor mu yani? Üreticiye yansımıyor mu? Kemiklerimizde, iliklerimizde hissediyoruz. Aile işletmeleri olmazsa bu Türkiye’deki hayvancılık biter. O büyük sanayiciler, o profesyonel çiftlikler günü geldiğinde kapatıp gider. Biz nereye gideceğiz? Biz mecbur bu işin içindeyiz yani. Doğduğumuzdan beri burada. Ölene kadar da bu işi yapacağız” dedi.