İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Türkiye’nin tarım sektöründe karşılaşılan ciddi bir sorunu Meclis gündemine taşıdı. Tarım ürünlerindeki kimyasal kalıntıların, hem iç pazarda hem de ihracatta büyük problemlere yol açtığını vurgulayan Akalın, bu sorunun sadece ekonomik değil, çevresel ve sağlık açısından da büyük tehditler oluşturduğunu belirtti.
Akalın, 2024 yılının ilk yarısında 205 parti gıda ürününün, pestisit ve mikotoksin kalıntıları nedeniyle uluslararası gümrüklerde sorun yaşadığını ifade etti. Bu ürünlerden 132’sinin ise sınırda reddedildiğini belirten Akalın, söz konusu durumun Türkiye’nin uluslararası pazarlardaki itibarını ve rekabet gücünü zayıflattığını söyledi.
Kimyasal kalıntıların yalnızca ihraç edilen ürünlerde değil, iç pazarda tüketilen gıdalarda, toprakta ve yer altı sularında da tehlikeli birikimlere yol açtığına dikkat çeken Akalın, bilinçsizce kullanılan pestisitlerin toprağın doğal yapısını bozduğunu ve biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilediğini ifade etti. Ayrıca, bu kimyasalların yer altı sularına karışarak içme suyu kaynaklarını kirlettiğini ve halk sağlığı açısından büyük riskler oluşturduğunu vurguladı.
Akalın, pestisit kullanımı nedeniyle her yıl daha fazla çiftçinin hayatını kaybettiğini belirterek, sadece çiftçilerin değil, çocukların da kimyasal gıda maddeleri nedeniyle sağlık tehditleriyle karşı karşıya kaldığını söyledi. 4 yaşındaki Saliha kızımızın trajik ölümünü örnek göstererek, kimyasal maddelere maruz kalmanın ne kadar büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çekti.
Edirne Milletvekili Akalın, bu duruma zamanında müdahale edilmezse kısa vadeli ekonomik kayıpların uzun vadede çevresel felaketlere ve halk sağlığı krizlerine dönüşebileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu sorunun çözülmesi için sürdürülebilir tarım yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve çevre dostu üretim tekniklerinin teşvik edilmesi gerektiğini belirten Akalın, pestisit kullanımını denetlemek ve çiftçileri bilinçlendirmek için etkin denetim mekanizmalarının kurulması gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak, Akalın, gıda ürünlerindeki kimyasal kalıntıların sağlık ve çevre üzerindeki etkilerini araştıracak bir araştırma komisyonu kurulması gerektiğini ifade etti.