Kıymetli Edirneliler;
1361 yılında Türk yurdu olan, İstanbul’un fethi ve Balkanların yurt edinilmesi gibi birçok parlak zaferi bağrında barındıran, sultanların şehri, şehirlerin sultanı Edirne’de 20. Yüzyılın başlarında acı günler de yaşanmış ve binlerce evladını şehit vermiştir.
Huzur ve medeniyetler şehri Edirne’miz, 1912 yılında Balkan devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu’na karşı giriştiği Balkan Savaşı’nda Mehmet Şükrü Paşa’nın kumandasında, 155 gün kahramanca savunulmasına karşın, 26 Mart 1913’de o acı günleri yaşamıştır. Bu süreçte Sarayiçi mevkiinde esir tutulan binlerce vatan evladı günlerce hayatta kalma mücadelesi vermiş, ancak açlık ve salgın hastalık nedeniyle şehit düşmüştür.
Balkan savaşlarının kahramanı Edirne müdafi Şükrü Paşa, harbin en çetin anında Edirne’nin Kıyık sırtlarındaki tabyalarında o günlerde şu sözlerle, “Düşman hatlarımızı geçtikten sonra ölürsem, kendimi şehit kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın. Etimi itler ve kuşlar çeke çeke yesinler. Fakat müdafaa hattımız bozulmadan şehit olursam, kefenim, lifim ve sabunum çantamdadır.” ruhu titreten o vasiyetini kaleme alıyordu.
Balkan Savaşlarında Edirne’yi aylarca kahramanca savunduğu için tarihe Edirne Müdafii olarak geçen Şükrü Paşa’nın Anıtı 27 Temmuz 1998’de açılmış Mevlâna Kapı’ da Merkez Efendi Mezarlığı’ndaki naaşı buradaki anıt mezara konulmuştur.
Bizler de ecdadımıza vefa borcumuzu ödemek için bir süredir kapalı durumda bulunan Şükrü Paşa’nın anıt mezarında çevre düzenlemesi ile onarım çalışmalarını tamamlayarak bu yıl 26 Mart Balkan Şehitlerini anma gününü burada ifa etmiş olacağız.
Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bu topraklar uğruna canlarını feda eden tüm şehit ve gazilerimizi, 26 Mart Balkan Şehitleri Anma günü münasebetiyle şükran ve rahmetle anıyorum.
Vatan size minnettardır, Ruhlarınız Şad olsun.
YUNUS SEZER
VALİ